Karia Suresi 3. ayeti Kuranı Kerim meali

 

Karia Suresi Kuranı_Kerim meali ve tefsiri

 

Karia Suresi

Sonraki Ayet:   4

Ayetin Ledüni Tefsiri: Kari'a Suresi: 3. Ayeti Kerimesi

 

1

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11

 

3. Ve mâ edrâke mel kâri’a

 

Hani anlayabildin mi Kâria’yı? Kâri’a nedir? Diyor Allah’u Teâlâ.

Kâri’a diyor ki: benim hakikatimi idrak ettin mi?
 

 

         Kâri’a iki yönlü bize zuhur etmiş vaziyette, bunu bize bizzat Kâri’a suresinin kendisi bize anlatıyor şeyinde, manalarına bakarsanız idrak ettin mi?  Kâri’a. Ahir Zamanda artık Allah’u Teâlâ’nın yeryüzüne NUR’u yayılmaya başladı. O NUR’a engel olan bazı duvarların yıkılması lazım, bazı perdelerin sökülüp atılması lazım, bunun içinde hakikatlerin ortaya çıkarılması lazım, bu hakikatlerden bir tanesi orta doğuyu ateşe boğan Işidin yaptıklarıdır. Bunlar kendi hallerinde işte camileri yıkıyorlar, mescitler yıkıyorlar, işte büyük zatların türbelerini yıkıyorlar. İslam toplumlarını darmadağın ediyorlar. İslam’ın hangi meşrebinden olurlarsa olsunlar, hangi mezhebinde olurlarsa olsunlar kendilerinde olmayanları kastediyorlar. Tabi bu neyin emri ile oluyor? Aslında bunun arkasında deccal var. Deccal biliyorsunuz Amerika’yı işte diğer o Avrupa ülkelerini ve İsrail’i yönetendir aslında, işte bu deccalın emri ile kurulmuş bir ordudur. Kâri’a suresi ona karşı bizi uyarıyor.

            Kâria’yı idrak ettin mi? Diyor.

            İşte biz Işidin kötü olduğunu o toplumun İslam’a değil de deccala çalıştığını “Kâri’a suresi de” bize anlatıyor. O anlamda birde Kâri’a diyor ki: benim hakikatimi idrak ettin mi? İşte ona da baktığınız zaman Hazreti Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem Ahir Zaman da

Sizi yine kendi izine kendi gittiği yola kendi getirdiği İslam’a davet ediyor.

            Yani bu nedir?

            Birlik beraberlik, itikat de birleşmek ilimde birleşmektir.

           Bunlara da bu Ahir Zamanda çok dikkat etmemiz lazım. Kâri’a gerçekten bu zaman içersinde ayrı ayrı manalarıyla sizlere daha hitap edecektir. Belki o dört büyük süre ile beraber sizleri de batın âlemlerde ziyaret ederler. Bu konuşmalarımız size saçma gelebilir ama bizim gördüğümüz hakikatler bunlar. Hani büyüklerimizde bazıları diyor ya, hani Hazreti Resulullah bana iki üç ilim öğretti. Birini anlattım, işte yaydım birini da yaysaydım eğer benim boynumu vururdunuz bana İslam değildir derdiniz.

           Buna benzer Hazreti Ali’nin bir sözü var; hakikati açıklasaydım eğer siz benim dinden çıkmış sanır boynumu vururdunuz. Buna benzer sözler var. Biz Ahir Zamanda boynumuzun vurulmasından korkmuyoruz. Çünkü bizim artık beklediğimiz bir makam veya her hangi bir mevki yok. Zaten ömrümüzün sonuna geldik, bunu size açık açık anlatıyoruz. Gerçekler hakikatler bunlardır. İslam’da sadece kuru iskelet yoktur. İslam da bizler son zamanlar ne yaptık? Efendim Kabe’yi putlaştırdık, namazı putlaştırdık, efendim bazı şeyleri putlaştırdık. Bunlardan uzaklaşıp hakikate doğru tekrardan dönmemiz lazım.

           Mesela bir hac’a gitmeyi makam mevki edinmek adına değil de Allah’u Teâlâ’ya ibadet amaçlı gitmemiz lazım. diğer ibadetlerimizi onun gibi yapmamız lazım bir de cehaletten kurtulmamız lazım. bazı insanlar var iki kelime öğrenme ile kendini alim sanıyorlar ve gerçek alimlere dil uzatıyorlar laf söylüyorlar. Bunların Allah’tan korkup hakikatlere dönmesi lazım!

            İşte Kâri’a süresine tekrar dönecek olursa Allah’u Teâlâ Kâri’a suresinin dördüncü ayetinde şöyle buyuruyor: