NEBE suresi-31-32-33-34 Ayetler-Kuranı-kerim

26.06.2015 12:58

NEBE SURESİ 31-32-33-34 Ayetler

Hala aynı yanlışta ısrar edenlere; ...........

Nebe Suresi 31-32-33-34

NEBE SURESİ


31. Ayet “inne lilmüttekiyne mefâzen”
Müttekiler (Allaha yaklaşanlar, ibadet ehli) huzurullahtadırlar (övülmüş ve kabul edilmiş halde)


32.AYET “hadâika ve a’nâba”
(kavuştukları mükafatın) hidayetin haberidir.


33.AYET “ve kevâıbe etrâbâ”
(müttekilerin huzurullahtaki) varlıkları (nur halinde) büyür genişler (onurlandırılır)


34.AYET “ve ke’sen dihâkâ”
Allah onları yoğun tecellileri ile ve sonsuz dehasının tesiri ile kuşatır.


Kısa bir tefsir yaparsak şu anlam yüklenir.
"Müminler, muttakiler dünya hayatındayken Allah’a yönelmelerinin müjdesi olarak, kavuştukları hidayetin tezahürü neticesi, öldüklerinde İlahi huzura kabul edilirler ve Allah (cc) onları huzuruna kabul etmekle şereflendirir, yüceltir. Manevi varlıklarına da Allah’ın tecellisi dolar."

 

Nebe suresi-31-32-33-34


Nebe suresinin 31-34 ayetleri arasında geçen arapça kelimelerinin kök anlamları.
MÜTTEKİ = EHLİ TAKVA
MEFAZE = mefaiz kökünden gelir, geniş alan demektir. Dolayısıyla MEFAZE ayette Allah’ın sonsuz huzuru anlamındadır.
HADÂİK = HADİ kökünden gelir HADAİK Ayette hidayet verip kurtaran, mütteki kula yardım eden anlamındadır.
ANABA = İNABE kökünden gelir günahsız halde hakka dönüş anlamındadır.
KEVAİB = KEV kökünden gelir vurmak, tesir etmek anlamındadır.Ayette Allah (cc) tecellisi ile kuluna tesir eder anlamını alır.
ETRAB = TARAB kökenlidir. TARAB sevinmek, şad olmak anlamındadır. Ayette kulun aldığı mükafatla sevinmesi şad olması anlamını alır.
KE’SEN = KESANE kökünden gelir anlamı, İnsana yakışır şekilde demektir. Yani mütteki kul Allah katında kendine yakışır konuma Allahın tecellileriyle gelir.
DİHAKA = HAKAİK kökenlidir ayette İnsanın Allah katında ilk hakikatı olan nurun ala nur halinde olması anlamındadır.yani insan hakikatına döner.
DUALARINIZLA

 

CAFER İSKENDEROĞLU