YARATILIŞA Giriş ve ALTI günde yaratılış-YARATILIŞIN ALTI günü

19.12.2019 09:30

YARATILIŞA GİRİŞ

 

ALTI günde yaratılış-YARATILIŞIN ALTI AŞAMASI
    
Allah (c.c) Kuran-ı Kerimde buyuruyor ki:
“Gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri altı günde yaratan, sonra arş’a istiva eden (Ona hükmeden) Rahmandır.
Bunu bir bilene sor.”
                                                Furkan suresi -59-
“Şüphesiz ki Rabbiniz, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra arş’a istiva eden, geceyi durmadan kendisini kovalayan gündüze bürüyüp örten; Güneşi, ayı ve yıldızları emrine boyun eğmiş durumda yaratan Allah’dır.Bilesiniz ki yaratmakta emretmekte O’na mahsustur. Alemlerin Rabbi
Allah ne yücedir.”
                                                 Araf suresi -54-
“O hanginizin amelinin daha güzel olacağı hususunda sizi imtihan etmek için, Arş’ı su üzerinde iken, gökleri ve yeri altı günde yaratandır. Yemin ederim ki, (Resulüm):“Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz.”desen, kafir olanlar derhal “Bu açık bir
büyüden başka bir şey değildir.”derler.”
                                                 Hud suresi -7-
“Şüphesiz ki Rabbiniz gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonrada işleri yerli yerince idare ederek Arş’a istiva eden Allah’dır.Onun izni olmadan hiç kimse şefaatçı olamaz. İşte O Rabbiniz Allah’tır. O halde O’na kulluk edin. Hâlâ düşünmüyor musunuz!”
                                                 Yunus suresi -3-
“Andolsun  biz, gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.”
                                                Kaf suresi -38-
“O, gökleri ve yeri altı günde yaratan, sonra Arş’ın üzerine istiva edendir.Yere gireni ve ondan çıkanı, gökten ineni ve oraya yükseleni bilir. Nerede olsan, O sizinle
beraberdir. Allah yaptıklarınızı görür.”
                                                Hadid suresi -4-
“Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri altı günde yaratan, sonra arş’a istiva eden Allah’tır.O’ndan başka ne dost ne de şefaatçiniz vardır. Artık düşünüp öğüt almaz mısınız?”
                                                Secde suresi -4-
Şimdi yukarıdaki ayetlerde geçen altı günün ne anlama geldiğini inceleyeceğiz. Bu ayetlerin benzerleri Tevrat ve İncil’de de ifade edildiği için Yahudi ve Hıristiyan alemi , Allah(c.c) ın Vahdaniyetini henüz kavrayamadıklarından ,
Tevhid anlayışından uzak olarak düşündüklerinden “Tanrı Evreni altı günde yarattı ve yedinci günde dinlendi .” şeklinde algılamışlardır.Allah’a yorgunluk isnat edilemez. Allah(c.c) sonsuz güç ve kudrete sahiptir. Yukarıdaki ayetlerde Yaratıcımız ,Yahudi ve Hıristiyan gibi düşünenleri açık açık uyarıyor. Yukarıda metnini geçtiğimiz ayeti hatırlayalım:
“And olsun biz,gökleri,yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık. Bize hiçbir yorgunluk çökmedi.”
                                          Kaf suresi -38-
Allah bir şeyi yaratmayı dilediği zaman sadece ol demesi yeterlidir.

                                        
Altı gün,altı yaradılış aşamasıdır.Her şeyi yoktan var eden Rabbimizin mevcudatı yaratmayı dilemesiyle evrendeki her varlık cisim sahibi olana kadar altı aşama geçirmiştir.bu yaradılış aşamaları İslam biliminde tasavvuf diliyle Allah’ın(c.c) Zatından Zatına tecelli etmesiyle başlamıştır.ve tüm mevcudat Allah’ın(c.c) Zatından Zatına tecellisinin ilk anlarında oluşan nur üstüne nur ile başlayıp, öz ateşi (dumansız alev) oluşturmuş, öz ateşten de balçık (süzülmüş çamur) aşaması oluşmuştur.böylece yaradılış aşamaları evreni oluşturan zerreler aleminin temeli sayılan atomları da balçık yapı oluşturmuştur. Atomlardan, moleküller,moleküllerden hücreler meydana gelmiştir. Yukarıda özet olarak anlattığımız yaratılış aşamaları günümüz de Astrofizik bilim dalının bilim adamlarının kabul ettiği yaradılış sıralamasıyla tıpatıp örtüşmektedir.
Astrofiziğin  kabul ettiği Big Bang (büyük patlama) teorisi de evrenin başlangıcının muhteşem büyük bir patlama sonucu çok şiddetli ışık ve milyarlarca derece ısıdan oluştuğu ispatlanmıştır. İleri aşamalarda evrenin soğumaya başlamasıyla birlikte sonsuzluğa küresel bir biçimde yayılan ışığın enerji taneciklerini, enerji taneciklerinin kuark taneciklerini, kuark taneciklerinin elektron, proton,nötron gibi atomları meydana getiren yapıyı, atomların molekülleri, moleküllerinde hücreleri oluşturduğu bilinmektedir işte İslamın ve bilimin ortaya koyduğu altı aşama.        
                                    
Yaratılışın ilk anlarındaki ısı ve ışık( nur üstüne nur) Tecelliyatın etkisiyle küresel olarak genişlemeye başlamış ve halen sonsuzluğa yayılmaktadır.Evrenin genişlediğini günümüz bilimi yakın zaman içinde ispatlamasına rağmen, Allah (c.c) 1400 yıl önce evrenin genişlediğini Kuran-ı Kerim’de bildirmiştir. “Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina
ettik ve şüphesiz biz (onu) genişleticiyiz.”
                                                 Zariyat suresi -47-
Işıktan maddeye altı aşamalı yaratılış sürecinin içerisinde aynı zamanda göklerin ve yerlerin birbirlerinden ayrılma aşaması da oluşmuştur. Maddeleşen yapılar beşinci aşamada tüm evrende gaz halinde yayılmasını sürdürürken altıncı aşamada gaz bulutları belirli çekim merkezleri etrafında toplanarak gezegenleri, yıldızları ve galaksileri oluşturmuşlardır. Bu oluşun yerlerin ve göklerin birbirinden ayrılmasıdır.
“O inkar edenler görmüyorlarmı ki (başlangıçta) göklerle yer birbiriyle bitişik iken, biz onları ayırdık…”
                                                  Enbiya suresi –30-
Evrenin gaz hali ışıktan atoma kadara olan dört aşamadır. Yerlerin ve göklerin ayrılmasıyla ifade edilen gezegenlerin ve gezegenleri oluşturan cisimleşme ağırlık ve hacim kazanma süreci, yaradılışın altı aşamasının son iki aşamasıdır.
Bugün sırlarının milyarda birini çözemediğimiz, zerreden küreye evrenin yaratılması sonsuz kudret ve irade sahibi Allah (c.c) için hiç zor değildir. Onun dilemesi yeterlidir.
“Bir şeyi yaratmak istediği zaman onun yaptığı ‘ol’ demekten ibarettir. Hemen oluverir.”
                                                    Yasin suresi -87-
                                           
 

YARATILIŞIN ALTI GÜNÜ
 

(Altı Aşaması) 



Altı günün (aşamanın) şemada görünümü                                         
Evrendeki tüm yapı, yaratılmış her şey buna insanda dahil olmak üzere mutlak suretle bu altı günü (altı aşamayı) yaşamıştır. Gezegenler, yıldızlar, galaksiler ve onları meydana getiren cisim halini almış ağırlığı ve hacmi olan her yapının, başlangıcı ışık, oluşumunu tamamlamış hali hücredir. Görüp algıladığımız, algılayamadığımız, canlı cansız her yapının temel yapısı budur.
Bu bölümde yaratılışın altı aşamasını (altı gününü) tek tek inceleyeceğiz.
1.gün(aşama)
Tecelliyatın ilk aşamasında yaratılan insanın ve evrendeki her varlığın yapısı ışıktır. Allah (c.c) insanı, kendisine zatından zatına tecelli etmeden önce halife olarak yaratmayı planlamıştır.
“Hatırla ki, Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım dedi…”
                                          Bakara suresi -30-
Yaratılışın ilk anından itibaren tüm geçmiş ve gelecek insanları yaratılışa şahit tutmuştur. İnsanlık alemi bildiğimiz üç boyutun dışında ışık bedenlere sahip olarak kendisini ve kendisinden sonra yaratılan her şeyi Allah’ın (c.c) dilemesiyle görüp yaşayıp şahit olmuştur.
“Kıyamet gününde, biz bundan habersizdik demeyesiniz diye Rabbin Ademoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkardı, onları kendilerine şahit tuttu ve dedi ki: Ben sizin Rabbiniz değil miyim? (onlarda), evet (buna) şahit olduk dediler.”
                                                  A’raf suresi -174-

Yukarıdaki ayette anlatıldığı gibi Allah(c.c) gelmiş ve gelecek bütün insanları tek tek yaratılışa şahit tutmuştur. Bunun sırrını ileride insanın yaratılışının altı aşamasını anlatırken açıklayacağız.
Yine bu konuyu Bakara suresinin 31. ayetinde de Allah (c.c) açıkça beyan ediyor.“Allah Adem’e bütün isimleri öğretti.” Bu ayette geçen bütün isimler,  yerde gökte ve arasında ne kadar varlık yaratılmışsa hepsinin bilgisidir. Bu öğreti insanlığa yaratılışa şahit tutulduğumuz ışık bedenlerdeki hayat sürecimizde yaşanmıştır.Yaratılışın bu aşamasında insanın fiziksel bedenlerinin yaratılış anındaki milyarlarca derecelik ısıya dayanamayacağı herkesçe malumdur.Bu nedenle Allah (c.c) yaratılış anına insan neslini ışık bedenlerde şahit tutmuştur.
1.günde insanın yaratılışının hemen ardından melekler yaratılmıştır. Bu nedenle meleklerin ışık bedenleri insanların ışık bedenlerinden bir derece daha düşüktür.Bu konu Resulullah (s.a.v) efendimizin Miraç hadisesinde daha net anlaşılıyor. Resulullah (s.a.v) efendimizin miraç yolculuğunda kendisine refakat eden Cebrail (a.s) ile birlikte sidre-tül-münteha denen son noktadan ileri geçmek için Resulullah (s.a.v) efendimiz Cebrail (a.s)’a buyur deyince, Cebrail (a.s) ‘-Ya Resulullah  buradan öteye geçersem yanarım.’ demiştir. Çünkü sidre-i-münteha’dan ötesi nur üstüne nurdur. Resulullah (s.a.v) efendimizin ışık bedenide nur üstüne nurdur. Cebrail (a.s)’ın ışık bedeni sadece nurdur. Dolayısıyla nuru, nur üstüne nur yakar.Bu sebeple Cebrail (a.s) ileri gidememiştir.

                                                  
 

Yaratılışın ikinci aşaması

 

2.gün(aşama) 

 

Yaratılışın ikinci aşaması birinci aşamada oluşan çok yüksek ve yoğun, ışık ile ısının evren içerisinde genişlemesiyle ışık taneciklerinin belirli bir oranda soğumaya başlamasına sebep olmuştur. Bu süreçte  ışık tanecikleri bir araya toplanıp enerji taneciklerini oluşturmuştur.
Bu enerji tanecikleri Kur’anı kerimde ‘öz ateş’ ve ‘dumansız alev’ olarak ifade edilmiştir. İkinci günde enerji yaratıklar olan cinler ve şeytanlar yaratılmıştır.
Astrofizik bilim dalı  ileri sürdüğü Big Bang (büyük patlama) teorisinde de enerjinin ışık taneciklerinden oluştuğuna yakın açıklamalarda bulunmuştur. Enerji aşamasında yaratılan varlıklar Cinler ve şeytanlardır. Bu sebeple Cinler ve şeytanların bedenleri enerjidir. Şeytan yaratılışın birinci gününe ve kendi yaratılışına şahit tutulmamıştır. Dolayısıyla insanın birinci günde ki (aşamadaki) yüksek yaratılışını ve ilmi durumunu bilmediği için üçüncü günde yaratılan, Adem (a.s)ın şahsındaki fiziksel bedenli insanı yaratılış olarak düşük derecede gördüğü için, Allah (c.c) emrettiği halde Allah’ın (c.c) emrine karşı gelerek  insana secde etmemiştir ve Allah’a (c.c) asi olmuştur.Şeytan bu cahilliğinin acısını kıskançlıkla destekleyerek insan soyuna kıyamete kadar düşman olmuştur. Bu sebeple şeytan dünyada ki insanlara ilk yaratılışta ki yüksek mertebelerini hatırlamamaları için insanların  fiziksel bedenlerde ki  hallerine razı olmalarını, Allah’tan ve Allah’ın gönderdiği Peygamberlerden uzak olmalarını her fırsatta insanlara fısıldamaktadır.

 

 

Altı günde yaratılış kitabından..